Bu aralar mail adresime Orta Asya konulu mailler geliyor. Birçok tanıdığım ve tanımadığım Nazarbayev’e destek çağrıları gönderiyor. Nedeni mi? Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Dünya Türkleri Asamblesi tarafından Nobel Barış Ödülünü layık görülerek aday gösterilmesi. Nazarbayev’i aday gösterenler, kendisinin 140'tan fazla etnik grubu bir arada barış içinde yaşatmayı başardığını, ayrıca nükleer silahsızlanma için attığı adımları, Semipalatinsk askeri deneme bölgesini kapatılması ve Astana'da her yıl geleneksel hale gelen dinler arası hoşgörü sempozyumlarını öne çıkarıyor.
Şüphesiz Nazarbayev’in bir lider olarak artıları ve eksileri vardır. Ne var ki, benim Nobel adayım Nuri Adalı’nın yanında Nazarbayev’in adaylığı gölgede kalır. Yaşadığım bu coğrafyada Nobel’i hak eden tek bir kişi var, o da rahmetli Nuri Adalı. Bu topraklarda yaşayan, bu topraklardan dünyaya adım atmış insanlarımızın başka adayı da olabileceğini düşünmüyorum açıkçası. Adalı, Bulgaristan Türkünün kalbindeki manevi Nobel Barış ödülünü çoktan almış bulunuyor.
Birkaç gün önce Astana’dan Nazarbayev’in adaylığı konusundaki haber ajanslara düşünce Bulgaristan Türklerinin Nelson Mandela’sı olarak adlandırılan Nuri Adalı’yı bizler neden aday göstermeyelim diye düşündüm. İnternetteki Bulgaristan göçmenlerinin mail gruplarında Nazarbayev’e destek içeren çağrıları da gördüm ve neden kimse Nuri Adalı abimizi aday olarak göstermiyor diye sordum kendime.
Hayatının 23 yılını Bulgaristan Türkünün özgürlüğü için hapishanelerde geçiren bu adamdan başka bu toprakların Nobel Barış Ödülü adayı olabilir mi?
Hayatını ortaya koyarak, hapislerde hepimiz için mücadele veren Nuri Adalı benim adayımdır.
Astana’yı seviyorum, Kazakistan’ı da ancak benim köklerimin dalları Nuri Adalı’nın yıllarının tükendiği hapishane duvarlarından geçiyor.
Bulgaristan Türkünün özgürlük savaşçısı Adalı’nın Kırcaali’nin Ostrovets Köyündeki (Adaköy) mezarı başında şunlar yazıyor:
Yanan bir ışıktı, söndü. Tükenen bir mum misali. Vatan ve milleti uğruna savaşta. Yoktu memlekette emsali.
Acı ve boralı yıllarda savaştı, En sonunda emeline ulaştı. Bilmeyiz şimdi rahat mıdır uykusunda, Dileriz, güller açsın ebedi yuvasında...
Ruhun şad olsun Nuri abi!
28092010